speak to

  1. Verb seslenmek
  2. Verb söylemek
geçen bir gemi ile flamalarla konuşmak Verb
geçen bir gemiyle flamalarla konuşmak Verb
birine bir işten söz etmek Verb
biriyle özel olarak konuşmak Verb
konu üzerinde konuşmak Verb
(a) konuya bağlı kalmak, (b) yerinde/isabetli söz söylemek, öz konuşmak.
yerinde konuşmak Verb
konudan dışarı çıkmamak Verb
derdini anlatamamak Verb
duvara hitap etmek Verb
birini gerçeği konuşmaya teşvik etmek Verb
söz istemek Verb
konuşmaya yeltenme
oylama ve serbest konuşmaya hakkı olmak Verb
oylamaya ve serbest konuşmaya hakkı olmak Verb
konuşma ve oy vermeye yetkisi olmak Verb
söyleyecek sözü olmak Verb
nutku tutulmak Verb
birine söz vermek Verb
Böyle konuşmak sana yakışmıyor.
kayda değer bir şey olmamak Verb
söz hakkı Noun
gûya, sanki, âdetâ, sözde, sözün gelişi, tabir caizse.
tabir caizse.
küçük düşürücü tavırla konuşmak.
konuya bağlı kalmak Verb
yerinde söz söylemek Verb
açık ve isabetli konuşmak Verb
abartmak Verb
hazırlıksız konuşma
lastikli konuşmak Verb
birini (överek) göklere çıkarmak.
bahsetmeye değer, önemli, ehemmiyetli, zikre değer.
The country has no mineral resources to speak of.
düşüncelerini açıkça söylemek.
harbi konuşmak (argo) Verb
aksanı bozuk
söz hakkından vazgeçmek Verb